24 Kasım 2014 Pazartesi

Kendi ordumu kendim kurarım.

Orduma geçmeden önce


 Canım annemin ve hayatımda iz bırakan öğretmenlerimin Öğretmenler Günü kutlu, mutlu olsun. 
Seviyorum sizleri...

Sukulent  sevdam tam gaz devam ediyor. 
Sukulent ordumu kurmaya karar verdim. Askerlerime gözümün içi gibi bakıyorum.




Hafta sonu orduma yeni canlar katmak için Bauhaus'a gittim ama hüsrana uğradım. İstediğim gibi birşeyler bulamadım. Hayal kırıklığımı iki adet gül ve bir adet sıklamen ile unuttum.:) 


Ne zaman buraya gelsek bahçe bölümünde kendimizi kaybediyoruz. Gören de dört tarafı bahçe ile çevrili evde oturuyoruz sanar. Apartman insanının açlığı bu oluyor galiba, çiçek görünce gözü dönüyor.
Sukulentler ile ilgili minik bir tüyo vereceğim. 
Aslında bu yazımın amacı buydu ama konu çiçek böcek olunca dağıldım.:)
Terrarium oluştururken sukulentimizin yapraklarında kopmalar olabiliyor. Böyle birşey başımıza geldiğinde üzülmeleyelim. Hatta sevinelim çünkü kopan yapraklardan yeni sukulentler köklendirebiliriz. Şöyle ki; kopan yaprakları - benim tercihim gün ışığı geçirgenliği sebebiyle cam - bir kabın içine koyuyoruz ve cam kenarına yerleştiriyoruz. Su koymuyoruz, arada kontrol etmek şartıyla kendi haline bırakıyoruz. 

 

Ve sonuç "köklenen yapraklar". Artık yapraklarımızı istediğimiz saksı ya da terrariuma yerleştirebiliriz.
Diyorum ben, gün gelecek sukulentler insanlığı ele geçirecekler.
Yeşilden zarar gelmez, tabi cemaat yeşili olmadıkça.:)
Sevgilerimle...