31 Aralık 2014 Çarşamba

9 Aralık 2014 Salı

Göbek taşına da yatmadım demem artık.:)

Gecikmiş hamam deneyimi yazısıyla karşınızdayım.
Yirmi gün kadar önce dostum Tuğba ile birlikte hamama gittik. Benim için ilkti. Daha önceki senelerde projelerini hazırladığımız Süleymaniye Dökmeciler Hamamı'na girmişliğimiz vardı.Ancak kıyafetlerle tabi. Tam bir işkenceydi. İşler durumdaki hamama kıyafetlerle ve proje paftalarıyla girince içeride keyif yapan turistlerin şaşkın bakışlarına maruz kalmıştık.:) Çok fenaydı, çıktığımızda yıkanmış kadar olmuştuk.
Her seferinde bir kere de olsa-olur da hoşuma gitmezse diye- hamama gitmeyi istediğimi dile getiriyordum. Daha önce giden dostum Tuğba, bizim için, bir fırsat sitesinden Cağaloğlu Hamamı için indirimli giriş aldı. İndirimsiz fiyat 130 tl. miş. Hamamın adının önüne "turistik" eklenince böyle oluyor demek ki.:P...
Akşam iş çıkışı buluşup hamama doğru yola koyulduk. İtiraf ediyorum çok heyecanlıydım.Biraz da tedirgin.Çünkü hijyen konusunda endişem vardı. 

*Görseller netten alıntıdır.

Hamamın girişi ne yazık ki tabela ve tentelerin arasında tabiri caizse tost olmuş durumda. Hele de hava kararmışsa farketmek oldukça güç olabiliyor. Girişten içeri adım attığımızda mis gibi bir sabun kokusu sardı etrafımızı. Uzun süredir duş jeli yerine sabun kullanmayı tercih ettiğim için bu koku resmen başımı döndürdü.:)
Danışma bölümünde kuponlarımızı aktifleştirdikten sonra kadınlar kısmına yönlendirildik.

*Görseller netten alıntıdır.

Kilitli soyunma kabinlerinde üzerimizi değiştirip peştemallara büründük. 

*Görseller netten alıntıdır.

Soğukluk, ılıklık derken kendimizi bir mermer kurna başında, göbek taşının karşısında bulduk.
Dökmeciler Hamamı'nı daha buharlı göz gözü görmeyen bir yer olarak hatırlıyordum ama burasının görüş alanı gayet netti. Abartılı bir sıcak ya da buhar yoğunluğu yoktu. 
Kese işleminin daha sağlıklı olması için yaklaşık yarım saat sizi kendi halinize bırakıyorlar. Sonrasında sizi özel keseniz ve sabununuz ile göbek taşında bir güzel keseliyorlar.:)..Kese vücut için çok faydalı bir işlem, hamama gitmek istememin başlıca nedeni buydu. Evde kendi çapımızda yaptığımız hamamdaki kadar etkili olamıyor ne yazık ki.
Kese işleminden sonra köpük masajına geçiliyor. Beni bıraksalar o esnada göbek taşında uyuyabilirdim. Çok rahatlatıcı bir uygulama. Masaj sonrası son aşamada saçlar şampuanlanıyor ve size sunulan hizmet sonlanıyor. Siz isterseniz kurna başı keyfinize devam edebilirsiniz ya da isterseniz ılıklığa çıkıp biraz zaman geçirip ki bu arada hamam ritüellerinden biri olan gazoz içebilirsiniz. 
İlk hamam tecrübem düşündüğümden daha keyifli geçti. Çıkışta hatıra olarak ücretsiz alabileceğiniz  minik sabun kalıplarından aldık. 


Balıklı hamam tası annemden bana emanet. Gözüm gibi bakıyorum.

Belli aralıklarla hamam ziyareti gerçekleştirmeye karar verdik, hayırlısı.:)
***
Yılan hikayesine dönen Kerem'in boyunluğunu bitirdim sonunda. Keşiş oldu bunu takınca..:P


Kendime de şu sıralar ortalığı yakıp kavuran dikişsiz boyunluktan ördüm.Aslında hem boyunluk hem bere. Kendi üzerimde doğru düzgün çekmeyi başaramayınca annemi modelim yaptım, yüzünü saklama şartıyla:)


Yenileri de örmeye başladım. Örgü bağımlısı olmuş olabilirim, ne var yani.:P
Neyse efendim, gözlerinizi daha fazla yormayayım.


Sevgilerimle...

24 Kasım 2014 Pazartesi

Kendi ordumu kendim kurarım.

Orduma geçmeden önce


 Canım annemin ve hayatımda iz bırakan öğretmenlerimin Öğretmenler Günü kutlu, mutlu olsun. 
Seviyorum sizleri...

Sukulent  sevdam tam gaz devam ediyor. 
Sukulent ordumu kurmaya karar verdim. Askerlerime gözümün içi gibi bakıyorum.




Hafta sonu orduma yeni canlar katmak için Bauhaus'a gittim ama hüsrana uğradım. İstediğim gibi birşeyler bulamadım. Hayal kırıklığımı iki adet gül ve bir adet sıklamen ile unuttum.:) 


Ne zaman buraya gelsek bahçe bölümünde kendimizi kaybediyoruz. Gören de dört tarafı bahçe ile çevrili evde oturuyoruz sanar. Apartman insanının açlığı bu oluyor galiba, çiçek görünce gözü dönüyor.
Sukulentler ile ilgili minik bir tüyo vereceğim. 
Aslında bu yazımın amacı buydu ama konu çiçek böcek olunca dağıldım.:)
Terrarium oluştururken sukulentimizin yapraklarında kopmalar olabiliyor. Böyle birşey başımıza geldiğinde üzülmeleyelim. Hatta sevinelim çünkü kopan yapraklardan yeni sukulentler köklendirebiliriz. Şöyle ki; kopan yaprakları - benim tercihim gün ışığı geçirgenliği sebebiyle cam - bir kabın içine koyuyoruz ve cam kenarına yerleştiriyoruz. Su koymuyoruz, arada kontrol etmek şartıyla kendi haline bırakıyoruz. 

 

Ve sonuç "köklenen yapraklar". Artık yapraklarımızı istediğimiz saksı ya da terrariuma yerleştirebiliriz.
Diyorum ben, gün gelecek sukulentler insanlığı ele geçirecekler.
Yeşilden zarar gelmez, tabi cemaat yeşili olmadıkça.:)
Sevgilerimle...

18 Kasım 2014 Salı

Güneş aşıkları...


Bu ara içim bir garip bahar sevinci doldu. İki gündür hava güneşli ondan olsa gerek, kanma Ayça bu yalancı bahara...
Baktım cam boyama paylaşımlarım durgunluk dönemine girmiş. Aslında boyamadığımdan falan değil, tamamen fotoğraf üşengeçliğinden.
Geçen hafta tamamladığım cam boyamalarım. 




Hem boyarım hem örerim:) Sepetlerimi tamamladım.


Kerem'in boyunluğu ile başım belada, üç kere söktüm.:(.. İlkinde ilmek kaçırmışım, ikinci ve üçüncüde uzunluk ayarlayamama sorunu yaşadım. Kazasız belasız bitirsem de kış sonlanmadan takabilse bari.:)

  

Bir blogger buluşması için yine kokulu taşlar hazırladım. Dilerim katılan herkesin hoşuna gider.
Güneşi görünce sevinen sadece ben değilim; ailece güneş aşığıyız biz.


Camı da açarız keyfimize bakarız..:)
Zaten Amerika'yı da keşfettik, camiyi de gördük.(!)
Tamam, biz güneş sarhoşuyuz da sen nesin yahu.

Sevgilerimizle.

11 Kasım 2014 Salı

Kış vs Şiş-Tığ...

Kış akşamlarında yapılacak en güzel uğraşlardan biri kesinlikle örgü örmek.
İddialı değilim kendi çapımda takılıyorum. 
Bir süredir spagetti ip peşinde koşuyordum, sepet örmek için. Bulamayınca penye ip aldım. Spagettiye göre daha ince bu ip. Ama renkleri çok güzel.


İki rengi tamamladım sıra mavide. Çok rahat örülüyor ve zevkli.
Annem başta olmak üzere sıra ile maruz kaldığım soru "Nerede kullanacaksın?".. Canım nerede isterse orada cancağızlarım.:)
Kerem'e de boyunluk örmek için bugün bir çift yumak aldım.


Kaç günde bitecek bakalım:)

Ödüllenmişim

Merhaba
Bir süredir premio Dardos fırtınası esiyor buralarda. Sevgili Handan nam-ı diğer Gooogoook ve sevgili Reyhan'la Her Şey beni bu ödüle layık görmüşler; çok teşekkür ederim. 
Bu ödülden de kusur kalmadım anlayacağınız.:)


Bu ödülün almanın getirdiği bazı sorumluluklar varmış

1. Ödülün fotoğrafını yayımlamak
2. Size ödül veren blogun bağlantısını eklemek
3. 15 bloga bu ödülü dağıtmak

Ve işte premio Darios goes to...


15 değil 14 blog; bir sebebi yok, öyle...
Sevgilerimle...

7 Kasım 2014 Cuma

Andolsun zeytine...

Katledilen zeytin ağaçlarının fotoğrafını koymayı kalbim kaldırmadığı için, zeytin ağaçlarının aslında olması gerektiği gibi göründükleri bir görsel paylaşacağım.


Annem Erdek'li olduğu için benim çocukluğum yaz dönemlerinde Erdek'te geçerdi. 
Erdek benim için zeytin ve çeşit çeşit zeytin ezmesi demekti. Zeytin satış mağazasına gittiğimizde kapıdan dışarı yayılan zeytin kokusu dün gibi burnumda. 
:(
Bugün Yırca Köyü'nde kanunsuzca katledilen 6000 ağacın haberini alınca başıma balyoz yemiş gibi oldum.
6000! Söylerken bile tüylerim diken diken oluyor. 
Nasıl bir aymazlık, nasıl bir cehalet, nasıl bir vicdansızlıktır bu. 
 Yırca'da akan samimi gözyaşlarına değil de orada burada timsah gözyaşları döken ağlak sürüsüne destek çıkanlara da lanet olsun. 
Kesin ağaçları ağalar beyler; gün gelecek o ağaçlar, yuvasız kalan hayvanlar sizin sonunuzu yazacak.

Hela taşı kılıklı sarayında rahat mısın usta?

Yazmayacaktım ama içimde tutamayacağım; çok sevdiğim bir sözcük dizisi
"Mahalle yanarken o...u saçını tararmış"
Hadi kalın sağlıcakla.

30 Ekim 2014 Perşembe

5.Blogger Çay Etkinliği " ONLARİÇİN "




26 Ekim Pazar günü sevgili Fidan Hanım ve Filiz Hanımın organizasyonu gerçekleştirdikleri ve ev sahipliğini üstlendikleri blogger çay etkinliğine katıldım. Yalnız da değildim bu sefer, annem de bize katıldı. 

 

Annemle benim fotoğraflarımızı çeken Yeşim Kahveci'ye ve Gül Arslan'a sevgiler.


 Hayvanlar ve özellikle sokak hayvanları konusundaki hassasiyetimi az çok biliyorsunuz. Beşinci çay buluşmasının ayrı bir yeri var benim için. Çünkü buluşma amacımız "Onlar İçin" diyerek sokak hayvanları ve Kemik Arkadaşım dı. Kemik Arkadaşım, sokak hayvanlarına yardım amacıyla bir araya gelen gönüllülerden oluşan bir grup, bir aile. Ekin Eremsoy bize bir araya gelme amaçları, yaptıkları beslemeler ve ilgilendikleri bölgede hayata tutunmaya çalışan canlar hakkında bilgi verdi.


Hafta içi belirli günler ve hafta sonu pazar günleri Göçbeyli-Tuzla arasında düzenli besleme etkinliği gerçekleştiriyorlar.Bu kocaman ve güzel yürekli insanları desteklemek ve sokakta-ormanda yaşamaya mecbur bırakılmış canları mutlu etmek için Kemik Arkadaşım ın facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz. İhtiyaç listesine bir göz gezdirip, akmasa da damlar diyerek elleri taşın altına sokma zamanıdır.
Fidan Hanımın el emeği çalışmaları Kemik Arkadaşım yararına o gün satışa sunuldu.

 


Biz de elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalıştık ve annem ile birlikte bu güzellikleri aldık.


Boşuna her şey onlar için demedik; buluşmamızda, yaka kartlarımızdan süslemelere hatta pastaya kadar her şeyde onlar vardı.
Yaka kartlarımız ve masalarımızı süsleyen bu yazılar Fasulye Design tarafından hazırlanmıştı.

  

 Fidan Hanım Kemik Arkadaşım için harika bir sürpriz hazırlamıştı. Buluşmaya katılan herkes Kemik Arkadaşıma olan desteğini kanvas üzerine hazırlanmış olan bu tablo üzerine parmak basarak kalıcı kıldı. Kanvas pano ve Kemik Arkadaşım yazılı banner Vanilya Parti Tasarımları tarafından hazırlanmıştı.




Kemik Arkadaşım'ın da bizlere sürprizleri oldu. Şapka ve BGY Butik 'ten butik sabun



 

Harika bir fotoğraf çekim çerçevesi hazırlanmıştı Nalan'ın Hobileri tenceremiz.blogspot tarafından. Fotoğraf çekilmeyi çok sevmem ama bu çok keyifliydi.


Fidan Hanım yine bizler için lezzetli şeyler hazırlamıştı. Ellerine sağlık.:)
Ton balıklı makarna salatası - Narlı buğday salatası
 
Cevizli acılı kanepe - Cevizli kabak salatası
 
Üç katlı salatalık patates havuç salatası

Açık büfe her zamanki gibi yine dolu doluydu.
 Meşhur Adıyaman Samsat Çiğköftecisi' nden içli köfte, acılı-acısız çiğköfte, cevizli Erzurum kadayıf dolması ve içi çikolata dolgulu cura tatlısı

 

 

Uneller' den çeşit çeşit kurabiyeler


Y Döner' den döner dürüm. Ben et yemediğim için tadına bakamadım ama annem beğendi.

 

Tarihi Sarıyer Börek' ten lezzetli böreklerin fotoğrafını çekememişim. 
( Fotoğraf makinamı unutmamın cezası bu. Telefon ile anca bu kadar oluyor.)
Portakal Diyarı'nın tatlı mandalinaları yemek sonrası güzeldi.


Cake Factory günün anlamına uygun sevimli kurabiyeler hazırlamıştı.


Bu lezzetli kurabiyeler ise Fiyonk Pasta &Kurabiye Evi 'ndendi.


Safranil Safranbolu Lokumcusu 'ndan lezzetli lokumlar ikram edildi.

 

Bu güzel etkinliği destekleyen birçok sponsor firma çeşitli hediyeler göndermişti.
Çiftçideneve.com dan indirim çeki


Kybeleşişli 'den lazer epilasyon hediye çeki ve Melissima 'dan Les Naturelles hediye çeki

 

FM Sanatevi Fatma Aktaş Metin 'den dekupaj kağıdı

 

ABC Deterjan dan bulaşık deterjanı,yüzey temizleyici ile çamaşır yumuşatıcısından oluşan hediye seti ve SPLAT 'tan  diş macunu

  

Pakmaya 'dan puding, pirinç unu,çikolata sosu, keşkül, kabartma tozu,vanilin ve mayadan oluşan hediye paketi


Coca-cola 'dan ve Aspire ' dan gazlı içecek 

  

Amir Teneke den kutu, Akarca Çiftliği 'nden organik naturel sızma zeytinyağı

 

Le Corail İstanbul firmasının kurucularından Ayla Hanım bizleri firma hakkında bilgilendirdi ve çeşitli televizyon programlarında,dizilerde ve filmlerde tasarımları olan takıların kullanıldığından bahsetti. Blogger buluşmasına katılan herkese çok şık takılar hediye ettiler. Benim şansım tek taş bileklikten yana oldu, annemin ise güzel bir kolye

  

Mumyak 'dan ciklet kokulu mum, tam yemelik :) Hüsnadan keçe kelebek, bana mor anneme beyaz


Başak Organik 'ten organik ürünler ve doğadan 'dan bardak poşet çay

 

Hakan Turistik 'ten şık bir tepsi.Önceki buluşmada çekilişte kahve fincanı ve lokumluk kazanmıştım; böylece takım tamamlandı.:)

 

Berrak 'tan üç farklı çeşit turşu ve Alpro 'dan çikolatalı puding

 

Keçici ' de beyaz peynir ve tulum peyniri ve Zaferan Osmanlı Şerbeti karışımı

 

ofisihtiyaçlarınız.com dan bileklik, enteresandı :)


Bazı sponsor firmalardan gelen hediyeler ödül olarak ya da çekiliş ile sahiplerini buldu.
Çekiliş ile kazandığım, WOMM 'dan keçe çerçeve ve  Reçel Dünyası 'ndan  ev reçeli

 

Yeşim Kahveci bizler için güzel broşürler hazırlamıştı.

  

Dekoratif Sabun 'dan çeşit çeşit sabunlar, çekilişte hem bana hem anneme çıkan  butik sabunlar

   

HC Hair Care den çeşitli bakım ürünlerinden çekilişte anneme çıkan saç bakım ürünü ve Mavice Hediyelik Eşya Ayvalık 'tan annemin şansına Akçay magneti

    

Shebnemden bileklik,  Tarzbaby 'den bebek tulumu, Babymape 'den çekilişle anneme çıkan tütü
Biri bana birşey mi demek istiyor acaba :)


Ayrıca 
Dalton Kozmetik Denizden Gelen Güzellik ürünleri, Duru Bulgur 'dan kitapçık, Plus Kanvas 'tan kanvas tablolar, Ihlamurcum 'dan örgü sepetler

     

     

Bukıka 'dan kolyeler, Cakes Pasta Malzemeleri 'den ürünler, Revox Şampuan dan kemoterapi şampuanı, Ultratemizlik.com dan yatak temizliği hediye çeki

    

    

Kyani ürünleri, Tarza Bak! ürünleri, Hediye Evi ürünleri, 

    

  

Kampanya takipçileriyiz 'den ürünler, Lipton 'dan termos bardak hediyeli bardak poşet çay,
Starbucks Türkiye 'den aromatik kahve, Juliette Koç ' tan keçe ürünler sahiplerini buldu.

      

Etkinliğimizin onur ödülleri de vardı. Kemik Arkadaşım yararına yapılan satışta en yüksek harcamayı yapan katılımcı Bebak Acı Badem ürünlerinden oluşan bir sete sahip oldu. 

      

Ar-Yıldız 'dan çelik cezve seti ve çaydanlık


Keramika Seramik 'ten tabak takımları

  

Fidan Hanım buluşma öncesi sponsor sayısını tahmin edene özel ödül vereceğini açıklamıştı. Ve şansa bakın ki en yakın tahmin annemden gelmiş. Canım annem ve güzel tabakları :)


Dükkansenindir den çeşit çeşit ürün ve talihlileri, onlardan biri de ben oldum.


  

Buluşmaya yanında bir tanıdığını getiren katılımcı için ödül verildi ve annemle birlikte katıldığım için bu ödüle hak kazandım. İyi ki de annemle gitmişim harika kedi desenli bir çaydanlığım oldu. Hem de kedi formunda düdüklü :)

 

Ben de minik sponsor olarak yer almaya çalıştım. Dilerim mutlu kuşlarım alan herkesin hoşuna gitmiştir.

 

Blogger buluşması pastasız düşünülemezdi.
Osmanlı şerbeti eşliğinde ikram edilen ve buluşma amacımıza yakışan sevimli ve lezzetli pastamız
 Annoush Bakery ' dendi.


Bizler için tabiri yerindeyse arı gibi çalışarak organizasyonu planlayan Fidan Hanım ve Filiz Hanıma teşekkür ederiz. Daha nicelerinde buluşmak umuduyla...


Dolu dolu bir buluşma oldu bizler için. Hem güzel vakit geçirdik hem sahipsiz canlara umut olmaya çalıştık. 
Kapımızın önünden bir kap su bir kap mamayı eksik etmememiz dileğiyle...
Sevgilerimizle...

Not: Fotoğraf makinamı evde unutma gafletine düştüğüm için fotoğraflar telefon kalitesinde oldu. Yaşattığım görsel kirlilik için özür dilerim.:)